İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rafet Metin, BengüTürk kanalında Cem Açıkgöz'ün sunduğu programda gündemi değerlendirdi.
26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt Savaşıyla kazanılan zafer ile Selçuklular, Bizans İmparatorluğu’na karşı büyük bir üstünlük elde etti. Bu zafer, Sultan Alpaslan ve ordusu tarafından 950 yıl önce tarihi seyri şöyle gerçekleşti.
Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluşunu sağlayan Dandanakan Savaşı’ndan (1040) sonra Merv şehrinde toplanan büyük kurultayda cihan hâkimiyeti mefkûresi doğrultusunda tespit edilen fetih planları çerçevesinde Selçuklular bilhassa batı yönünde büyük fetih hareketlerine başladılar. Anadolu’nun bir Türk yurdu haline getirilmesi uğruna yapılan bu mücadeleler sırasında Selçuklu kuvvetleri Sivas’a kadar ileri hareketlerine devam ettiler ve buradaki Bizans kaleleri ve müstahkem mevkilerini geniş çapta tahrip ettiler.
Bizans İmparatoru Romanos Diogenes, Türk fetihlerini durdurmak amacıyla çeşitli milletlerden meydana getirdiği bir orduyla Selçuklu’yu yok etmek için 200.000 kişi civarında bir ordu hazırladı. Selçuklu Sultanı Alparslan ise Mısır Seferi için Halep önlerinde bulunuyordu. Sultan Alpaslan, Bizans imparatorunun kalabalık bir orduyla Erzurum yönünde ilerlemekte olması üzerine Mısır seferini yarıda kesip Doğu Anadolu’ya yöneldi. Silvan önlerine vardığında İmparatorun Malazgirt Kalesi’ni zapt ettiğini ve halkını kılıçtan geçirdiğini öğrendi.
Sultan Alparslan, Bizans İmparatoru ile savaşmak için hazırladığı ordusunu 26 Ağustos 1071 Cuma günü öğleye kadar denetledi. 50.000 kişilik Selçuklu ordusuyla cuma namazını kıldıktan sonra Ölürsem kefenim olsun dediği beyaz bir elbiseyle askerin karşısına çıktı ve şöyle dedi: Ben, müslümanların camilerde bizim için dua etmekte oldukları bu saatlerde düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Galip gelirsek arzu ettiğimiz sonuç gerçekleşmiş olur, yenilirsek şehit olarak cennete gideriz. Bugün burada ne emreden bir sultan ne de emir alan bir asker var; ben de içinizden biri olarak sizinle birlikte savaşacağım; benimle gelmek isteyenler peşime düşsünler, istemeyenler serbestçe geri dönebilirler dedi ve ilk hücumu başlattı.
Alparslan’ın bizzat yönettiği ordu, bozkurt/hilal harekâtı ve diplomatik girişimlerle Romanos Diogenes’in komutasındaki Bizans İmparatorluğu'nu yendi. Sonuçta öğle vaktinden geceye kadar devam eden bu meydan muharebesinde Bizanslılar ağır bir yenilgiye uğradı. Malazgirt Muharebesi Türk ve dünya tarihinin arasında yerini aldı.